Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na (KVKK) göre; kişisel verilerin, üçüncü kişilere verilmemek ve veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklere uyulmak kaydıyla, gerçek kişiler tarafından tamamen kendisiyle veya aynı konutta yaşayan aile fertleriyle ilgili faaliyetler kapsamında işlenmesi durumunda Kanun hükümleri uygulanmıyor.

Bu fıkra kapsamında aynı konutta yaşayan aile fertlerinin aile içinde verileri işlemesi noktasında istisna söz konusu. Örneğin, doğum günü gibi özel günlerde aile içerisinde çekilen fotoğraflar bu Kanun kapsamında değil.

Ancak bu verilerin üçüncü kişilerle paylaşılması veya alenileştirilmesi halinde, mesela doğum gününde çekilen fotoğrafların aleni olacak şekilde sosyal medyada paylaşılması durumunda, istisnadan söz edilemiyor. Çünkü sosyal medyada paylaşılan fotoğrafta yer alan kişileri etiketlemek için açık rıza alınması gerekiyor. Aksi durumda ilgili kişinin şikayet etmesi halinde suç işlenmiş sayılıyor.

Aynı aileden olunsa bile...

Peki, bu durumda açık rıza nasıl alınabilir?

Örneğin, ilgili kişi sosyal medyada etiketlenilerek paylaşılan fotoğrafını beğenirse ya da yorum yaparsa açık rızası alındığı anlamına geliyor.

Diğer yandan bu paylaşımın suç haline gelebilmesi için ilgili kişinin öncelikle fotoğrafın kaldırılmasını talep etmesi gerekiyor. Buna rağmen fotoğraf kaldırılmazsa ve KVKK'ye şikayet edilirse, suç haline geliyor.

Yani Kanun, her saniye ve her ortamda işliyor.

Kanunla, sosyal medya paylaşımlarından telefon bilgilerine kadar kişisel verilerin rastgele paylaşılmasının önüne geçiliyor. Aksi durumda şikayet gerçekleşmesi halinde cezalar söz konusu olabiliyor.